Kayıtlar

Italy etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kırılmaz Taş Bebek: Lella Lombardi

Resim
Geçtiğimiz sene, ABD’de yaşanan üzücü olaylar sonrasında, Lewis Hamilton önderliğinde Formula 1 yönetimi ırkçılığa ve ayrımcılığa karşı bir tavır alarak “We race as one” sloganını benimsemiş, tüm pistlerde ve araçlarda logolar ile bu savını desteklemişti. Formula 1 oldukça erkek egemen bir spor olmasına rağmen bildiğim kadarı ile bugüne kadar çok ses getiren bir ırkçılık hadisesi yaşanmadı. Son zamanda Claire Williams ve Monisha Kaltenborn‘nun takım patronları olması ile eskiye nazaran daha çok kadın görmemize rağmen, tarihten günümüze 769 erkek pilotun yanında sadece 5 kadın pilot F1 sahnesinde yarış pilotu olarak sahne alabildi. En sonuncusu 1976’da olmak üzere, 45 seneden bu yana hiçbir kadın pilot F1’de start alamamıştır.  Micheal Schumacher’den, Mario Andretti’ye birçok kişi bu duruma yönelik açıklamalarda bulundular. Herkesin farklı bir teorisi var ancak tüm bu teorilerin anti tezi de rahatlıkla üretilebilir. Konu hassas ve derin bir mevzu, şahsi fikrim Formula1’deki kadın pilot

F1'de Sponsorlar Aşkı Nasıl Öldürdü?

Resim
İlk bakıldığında 1985 İtalya GP’si 1980’lerin ortasında düzenlenen Prost, Senna ve Mansell’ın mücadele ettiği sıradan bir yarış gibi gözüküyor. Ancak bu yarış, endüstriyel F1’in sporun köklü geleneklerinden birinin sonunu getiren yarış olarak görülüyor.  Hikayemiz, Yunan mitolojisinde Olimpos tanrısı olan Apollon ile başlıyor. Apollon mitolojide sanatın tanrısı olarak bilinmektedir ve iyi ok atabilmesinden dolayı, bir başka okçu olan aşk tanrısı Eros ile hep bir rekabet halindedir. Apollon, Eros’un oklarının bir hurafeden ibaret olduğunu düşünür ve onu küçümser. Apollon’un, Daphne isminde bir kıza aşık olduğunu öğrenen Eros, intikam için planını hazırlar. Eros, aşık eden oklardan birini Apollon’a gönderirken, tam aksine aşktan soğutan okunu da Daphne’ye yollar. Sanat tanrısı Apollon tüm çabalarına rağmen, Daphne’yi kendine aşık etmeyi başaramaz. Apollon’un bu baskılarından bunalan Daphne, kral olan babasına giderek kendini bir ağaca dönüştürmesini ister ve hayatının geri kalanını, ismi

Eski ile Yeninin Aksiyonlu Buluşması

Resim
F1’de geçtiğimiz hafta sonu eski ile yeni iç içeydi adeta. Ferrari’nin 1000. yarışı olan Toscana GP’si TuscanGP, eski tip bir pist olan Mugello’da yapılınca ortalık bir hayli karıştı. Modern (ve modernleştirilmiş pistler) günümüzün araç özelliklerine adapte edilecek şekilde tasarlanmıştır. Mugello, 1974 yılında açılan, 1988 yılında Ferrari tarafından satın alınan, daha önce Moto Gp ve DTM gibi serilerin takvimlerinde yer alan ve en önemlisi açıldığı tarihten beri hiç renovasyon geçirmemiş bir pisttir. Yani Mugello temelde çok basit düşünürsek 1976 yılındaki araçların boyutlarına göre tasarlanmış dersek yanlış olmayacağını düşünüyorum. (Başka bir örnek vermek gerekirse F1’in en sıkıcı ve geçit töreni şeklinde geçen yarışlarından birine ev sahipliği yapan Hungaroring’de de aynı durumu gözlemliyoruz). Araçlar artık 40 sene öncesine göre oldukça genişlemiş ve uzamış olduklarından, ilk starttan sonra araçlar piste sığmayınca Verstappen ve Gasly yarış dışı kaldılar. Bu olaydan sonra Ferced

Formula1'in Unutulan Prensi: François Cevert

Resim
Biliyorsunuz, geçtiğimiz hafta sonu 1996’da Olivier Panis’in sürpriz bir şekilde Monaco’yu kazanmasının ardından tam 24 sene sonra, son senelerin en tartışmalı pilotlarından biri Pierre Gasly ilk GP’sini Monza’da kazandı. Tartışmalı olmasının sebebi kimilerine göre asla pes etmemesi, kimilerine göre gereken değerin kendisine verilmemesi, kimilerine göre ise küçük takımların büyük pilotu olduğundan... hepimiz önümüzdeki zamanlarda gelişmeleri takip edeceğiz. Ancak bugün sizleri 76 sene öncesinin Paris’ine götürmek istiyorum, 25 Şubat 1944 günü dünyaya gelen Albert François Cevert Goldenberg’in hikayesini anlatmaya.  Geçtiğimiz senelerde izlediğim bir F1 belgeselinde ismini ilk defa duymuştum ve hikayesinden oldukça etkilenmiştim. Günümüzde olduğu gibi 1970’li yıllarda da F1’e adım atmak sadece saf yetenek ile mümkün olamıyordu. O zamanlarda da fabrika takımlarının yaygın olmadığı F1 dünyasında, takıma getireceğiniz sportif katkının yanı sıra, maddi katkı ve sponsorluklar da önemli bir r