Pembe Dizi Tadında Bir Yarış: 1984 Dallas GP'si

Sezonun ilk yarışı, Bahreyn Grand Prix’si yaklaştıkça, F1’in ateşi yükselmeye başladı… Bugün sizleri F1’in en ateşli ve tartışmalı GP’lerinden birine götürmek istedim ben de.

F1 eski zamanlarda bugün olduğundan çok daha kırıcı bir spordu. Bu kırıcılık genelde düşük güvenlik seviyesi sebebiyle pilotlar ve seyirciler, düşük araç standartları ve gevşek FIA regülasyonları sebebi ile araçlar için geçerliydi. Formula 1’in 70 yıllık tarihi boyunca, pistlerin bu kırıcılıktan nasibini aldığı çok az görülmüştür. Pek tabii kazalar sebebi ile bariyerler birçok kez yenilenmek zorunda kalınmıştır ve yere basma gücü artan son 10 senede Monako ve Azerbaycan gibi sokak pistlerinde rögar kapakları çoğu kez kaynaklanmıştır; ancak herhangi bir faktörden ötürü asfaltın zarar görmesi çok nadir görülen bir olaydır. 1984’ün Haziran ayında Dallas’taki koşullar, F1’in tüm bu unsurları için kırıcı olacak bir zemin hazırlamıştır. 

Bildiğiniz üzere 2020 senesinde pandemi sebebi ile birçok yarış iptal edilmiş ve bu yarışların yerine yeni pistler takvime dahil olmuştu. Bu durumda Almanya gibi soğuk, Türkiye gibi yağışlı coğrafyalarda yarışlar düzenlenmek durumunda kalınmıştı. Daha önceki senelerde takvim hazırlanırken Malezya GP’si Muson mevsimine konmuş, 2009 yılındaki yarış yarım kalmış ve herkese yarım puan dağıtılmıştı. (Evet o zamanlarda aşırı yağmurlarda yarış düzenleniyordu). Buna benzer bir durum 1984 senesinde Dallas, ABD’de gerçekleşmişti. Bu sefer ortada pandemi yoktu ancak kimse Haziran ayında Dallas’ta sıcaklığın 40 dereceyi bulabileceğini öngörememişti; üstelik o senelerde daha henüz küresel ısınma kendini göstermemişti 😊. 

Tartışmalar yarış henüz başlamadan alevlendi. Dallas’ta düzenlenen Grand Prix bir sokak yarışı olacaktı ve asfaltı o zamanki regülasyonlar gereği çok özel bir kaplamaya sahip değildi. Bu duruma aşırı sıcak hava ve araçların hızı da eklenince sıralama turları öncesinde asfalt kabarcıklanmaya başlamıştı. Böylece her yarışta sürtünmeden ötürü kabarcıklanma yaşayan lastikler asfalttan az da olsa öcünü almayı başarmıştı 😊. Bu durumun sıralama turlarına bir engel olmadığını düşünen F1 yönetimi seansı başlattı. Birkaç tur atıldıktan sonra pist üzerinde asfaltın parçalandığı ve ufalandığı görünmesine rağmen seansın sonuna gelinebildi. Bu seanstan sonra, o zamanki lastik tedarikçilerinden biri olan Goodyear tarafından yapılan açıklamada, lastik sıcaklıklarının 66 derece ile rekor seviyeye ulaştığı açıklandı. Pistin asfaltı günün bir sonraki seansı olan 50 turluk yan seri yarışında bu kadar şanslı olamayacaktı. Bu Can-Am yarışından sonra asfalt tamamen parçalanmış ve adeta bir rally-cross pisti haline gelmişti. Bunun üzerine tüm gece boyunca süren tamiratlar gerçekleştirildi ve pistin bir kısmı asfalt yerine çabuk kuruyan çimento ile kaplandı. Yarış sabahında yarışın başlamasına 1 saat varken, halen pist üzerinde kepçeleri görmek mümkündü. Bu tamirat manzaraları ile karşılaşan başta Niki Lauda ve Alain Prost olmak üzere birçok pilot yarışı boykot etmek istiyordu, ancak Keke Rosberg ve bazı pilotlardan destek göremediler.  

Yarış öncesi pistte yapılan çimentolama operasyonu

Yarış aşırı sıcak hava nedeniyle planlanandan 3 saat önce sabah saat 11’de başlatıldı. Yarış içerisinde temiz olan sadece tek bir yarış çizgisi vardı, risk alan bazı sürücüler bedelini pisti sıkıca çevreleyen beton bariyerlerin tadına bakarak ödedi. Bunun yanı sıra sıcak havadan ötürü motor ve benzin problemleri yaşayan birçok araç yarış dışı kalmış ve yarışı toplamda 8 araç tamamlayabilmişti. İşin en çok dikkatimi çeken tarafı, pistte yolda kalan araçların kaldırılması için herhangi bir vinç sisteminin bulunmaması olmuştu. Yolda kalan araçlar pist üstünden kaldırılmadan, pistin kenarları adeta açık otoparka dönmüş bir şekilde yarış öylece devam etmişti. 

Aşırı sıcağın bu kadar etkili olduğu bir yarışta, pilotlar da birçok sorun yaşamıştı. O sezon çok da iyi performans göstermeyen Williams Honda’sı ile Keke Rosberg yarışı kazanan taraf oldu. Fin sürücü Keke’nin bu yarış için gizli bir silahı vardı. Baba Rosberg bu yarışta NASCAR’da da kullanılan, su soğutmalı bir kask kullanıyordu. Bu kask sayesinde diğer pilotlardan daha konforlu bir sürüş imkânı bulacağını ön gören Rosberg’in neden yarışı boykot etmek istemediği böylece belli oldu 😊. Şartların ne kadar zorlu olduğunu son turda vites kutusunda yaşadığı arıza nedeniyle yolda kalan Nigel Mansell’ın aracını iterek finiş çizgisine ulaştırmaya çalışırken, metreler kala bayılıp yerde kalmasından anlayabiliriz. 

F1 tarihinin en sıcak 2. yarışı olan (En sıcağı 42,6 derece ile 2005 Nisan’da düzenlenen Bahrain GP’sidir) kaotik ve adeta Dallas dizisinin virali olarak düzenlenen yarıştan sonra, F1 bir daha Dallas’a geri dönmedi. F1 Texas’a, 2012 yılında Austin’de bulunan Circuit of the Americas pisti ile geri dönmüş oldu.   

Yorumlar